
Ardanuçlu Hicrani
1855-1880. Ardanuç’un Ançkora (şimdiki adı Anaçlı) köyünde doğdu. Yaşamına, asıl adı ve eserlerine ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Var olan bilgilerse kesinlik taşımamaktadır.
Kendi köyünde bir kıza aşık oldu. Bilinmeyen bir nedenden ötürü Hicrani’yi bu sevdadan vazgeçirmek için babası Bursa’ya götürdü. Ancak Hicrani kaçarak yeniden Ardanuç’a döndü. Anlatılara göre bu olay 7 kez yinelendi. Sonuçta Ardanuç’ta kalan Hicrani, Osmanlı-Rus Savaşı (1877-1878) sonrasında Ardanuç’un işgal edilmesiyle Ruslar tarafından tutuklandı.
Hicrani’ye ilişkin bilinen en son verinin bu tutuklanma olduğu da bir şiirinden yola çıkılarak varsayılmaktadır.
Ayrıca asıl adı Hacı Taştan olan Bayburtlu Hicrani (1908-1970) ve asıl adı Mehmet Kasım Ülker olan Sosgertli Hicrani (1899-1978) adlı aşıklar bulunmaktadır.
* * *
Geriye Dönsen
Geriye dönsen a zaptiye başı
Sevdiğim balkonda paşalanıptır
Eğmiş kametini bükmüş belini
O beyaz gerdanı şişeleniptir
Bencileyin sevda çekmiş bükülmüş
O gül sinesine şeker ekilmiş
Zülüfleri mah yüzüne dökülmüş
Kaşının önünde köşeleniptir
Hicrani seninle kafadar idi
Senin meylin evvel bende var idi
Sandım sevdiceğim bana yar idi
Meğer yadlar ile aşnalanıptır
* * *
Hasrettir
Vücudum şehrinde bir talan var ki
Meğer deli gönül yare hasrettir
Gezerim derdimi soran olmadı
Garip bülbül gonca güle hasrettir
Bu çektiğim dertler bana yetiyor
Aşna gönül ne göllere batıyor
Kaşı gözü hayalimde tütüyor
Zülfündeki bir tek tele hasrettir
Hicrani odlara piştim yanarım
Sevda yordu beni şaştım yanarım
Ben sıladan ayrı düştüm yanarım
Eyvah gönül vatan ele hasrettir