Derviş Ali©
1800’lü yıllarda Şarkışla’nın Emlek yöresindeki, şimdi virane halde olan Sarıöküz köyünde doğdu. Gerçek adı da bilinmemektedir. Şiirlerinden hareketle belli bir eğitim aldığı düşünülmektedir.
Somut bilgi bulunmasa da küçük yaşlardan itibaren geleneğe bağlı olarak şiiri ve bağlama çalmayı öğrendiği anlaşılmaktadır.
Derviş Ali bir süre doğduğu köyde yaşadıktan sonra bilinmeyen bir nedenle Akdağmadeni’nin Bozüyük köyüne göçtü ve gezginciliği dışında hayatını orada sürdürdü. Bazı araştırmalarda ise Yahyalı köyü olduğu aktarılmaktadır.
Derviş Ali’nin bazı şiirlerinde çeşitli yer adları ve tarihler geçmektedir. Kullandığı dil ve değindiği konular itibariyle Hacı Bektaş Dergahına bağlı olduğu Feyzullah Çelebi’yi (1811-1878) mürşit kabul ettiği görülmektedir. Şiirlerinden çok gezdiği anlaşılmaktadır. Şiirlerinde 1856-1860 tarihlerinin yanı sıra bir şiirinde de 1269 (1853) tarihini vermektedir.
Derviş Ali’nin nerede öldüğü ve toprağa verildiği konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
İster
Acil kaldım gönül senin elinden
Her nereye varsan benden yar ister
Dünyanın sefası yar ile ama
Güzel seven aşık terki ar ister
Deli gönül olmuş güzele talip
Bugün üstümüze zor geldi kalıp
Şol han Aslı gibi tutuşup yanıp
Ağustos ayında benden kar ister
Derviş Ali’m eder sözlerim haktır
Varalım dergaha günahım çoktur
Şehirde istesen metahım yoktur
Durmuş kıraç yerde benden nar ister
* * *
Sandın
Niçin gam çekersin ey Veziroğlu
Duman başımızdan kalkmaz mı sandın
Yusuf’u kuyudan çıkaran Haydar
Bir dem yüzümüze bakmaz mı sandın
Okumu attım da yayımı astım
Dayıdan emmiden ümidim kestim
Muhammet Al’ yanında yok mu dostum
Ehl-i Beyt gayretin çekmez mi sandın
Derviş Ali’m okun havaya atar
İyili kötülü her işler biter
Yiğidin gençliği sermaye yeter
Su aktığı harka akmaz mı sandın