Sefil Ali
1790-1867. Sungurlu’nun Yazır köyünde doğdu. Eğitimine ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır.
Babasıyla birlikte köyün sığır çobanlığını yaparken bir gün öğle vakti uyuduğunda rüyasında bir pir elinden bade içti. O güne kadar fazlaca konuşmayan, meclis içinde pek sesi çıkmayan Ali, deyiş söylemeye başladı. Konumuna uygun olduğunu düşündüğünden Sefil Ali mahlasını aldı.
Sefil Ali, kısa sürede kendi yöresinde ve hemen tüm Orta Anadolu’da adını duyurdu ve dolaşmaya başladı. Bu dolaşmalar zamanla tam bir sefil hayatına dönüştü. Şiirleri, deyişleri dilden dile dolaştı ancak kağıda aktarılmadığından beli ölçülerde belleklerde kalanların dışındakiler unutulup gitti.
Sefil Ali köyünde öldü ve orada toprağa verildi.
Aynı adlı öteki aşıklarla Sefil Ali’nin şiirleri birbirine karışmaktadır. Ancak son yıllarda Gürani Doğan tarafından yörede gerçekleştirilen araştırmalarla belli ölçüde bir ayıklama yapılarak toparlandı.
Ben
Yer yok iken gök yok iken var idim
Nice makam makam gezdim idi ben
Kandilde nur idim seyreder idim
Nuh ile gemiyi dizdim idi ben
Kün deyince var eyledim alemi
Nice Süleyman’a çaldım kalemi
Miraçta danıştım bin bir kelamı
Muhammet suresin yazdım idi ben
Bir avuç toprağı deryaya saçtım
İsmim Adem idi karaya düştüm
Kubbe-i cihanın kapısın açtım
Kırkların engürün ezdim idi ben
Çar noktayı elif dilimde idi
Kuduret kalemi elimde idi
Dört melek la mekan elimde idi
Doksan bin sureyi yazdım idi ben
Ahirinde ismim Ali koydurdum
Mümin kullarının Kalbine girdim
Sefil Ali gece gündüz hem virdim
Boz Dev’in bendini çözdüm idi ben
Yer yok iken gök yok iken var idim
Nice makam makam gezdim idi ben
Kandilde nur idim seyreder idim
Nuh ile gemiyi dizdim idi ben
Kün deyince var eyledim alemi
Nice Süleyman’a çaldım kalemi
Miraçta danıştım bin bir kelamı
Muhammet suresin yazdım idi ben
Bir avuç toprağı deryaya saçtım
İsmim Adem idi karaya düştüm
Kubbe-i cihanın kapısın açtım
Kırkların engürün ezdim idi ben
Çar noktayı elif dilimde idi
Kuduret kalemi elimde idi
Dört melek la mekan elimde idi
Doksan bin sureyi yazdım idi ben
Ahirinde ismim Ali koydurdum
Mümin kullarının Kalbine girdim
Sefil Ali gece gündüz hem virdim
Boz Dev’in bendini çözdüm idi ben
* * *
Sayar
Burada sofulara minnet eylemem
Sofu olan bu meydanı dar sayar
Gönlüm yüce ise engine bırak
Yaz tez gelir engini bahar sayar
Şeytana pirim der kimseye uymaz
Türlü işler tutar sonunu saymaz
Sofuyum der ama pir sözün duymaz
Erenler katında onu kör sayar
Bu bir kadim yoldur doğru gidene
Doğru gidip birbirini yedene
Şükür ederek bu yola yetene
Bu yola gitme insan zor sayar
Bu yol kimden kaldı kim icat etti
Atamız dedemiz bu yola gitti
Talip piri pir talibi unuttu
Ekin bitmez tarla çürük hor sayar
Sefil Ali’m unuttular her şeyi
Cihan fitne oldu kalmadı iyi
Eğlen dur bakalım kalmasın deyi
Bühtan eder kerameti kar sayar