cicek 2
 
 

Aşki Baba©

-1893. 1800’lü yılların ilk çeyreğinde İstanbul’da doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl adı Simon Nigolyan’dır. Temel eğitiminden sonra bir süre Bahriye Mektebine devam etti. Ancak yarım bırakarak memurluk yaptı.

Küçük yaşlardan itibaren şiirle ilgilenmeye başladı. Aynı zamanda bağlama çalmayı öğrendi.

Aşkı Baba İstanbul’daki kahvelerde başlayarak Anadolu’nun birçok yerini dolaşıp türkü söyledi ve başka aşıklarla karşılaşmalar yaptı. Sözünü sakınmayan bir Bektaşi aşığı olarak kısa sürede geniş bir coğrafyada tanındı.

Sonraki yıllarda yaşamını geçirdiği Şebinkahisar’a yerleşen Aşki Baba, Kudüs’ü ziyaret ettikten sonra yeniden Şebinkarahisar’a döndü.

Döneminde birçok aşıkla karşılaşan ve dostluk kuran Aşkı Baba’nın aruz ve hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri çeşitli gazete, dergi ve araştırmalarda aktarıldı.

Aşkı Baba Şebinkarahisar’da öldü ve orada toprağa verildi.

Ayrıca asıl adı Ahmet olan Zağralı Aşki (-1620), asıl adı Hagop olan Harputlu Aşki (1775-1885), 1800’lü yıllarda yaşadığı kabul edilen Aşki Dede ve asıl adı Ahmet Cevdet Şimşir olan İzmirli Aşki (-1958) mahlaslı aşıklar/şairler bulunmaktadır.


Canana Cefa

Canana cefa kalbe nola cane sefadır
Ağyar ile çektiğimiz ay ya ne beladır

İzin tozuna sürdü yüzüm ayine veş dil
Maksudum benim padişahım kesbi sefadır

Aşk ehline şol camı sun ki saki-i lalin
Kim akla cila kalbe sefa ruha gıdadır

Vallahi gazel söylemeden çoktan usandım
Maksud heman asılı bir pare fedadır

Aşki’yi meyi baki bezme getir sefa ver
Çün kar-ı cihan akibeti emr-i fenadır

* * *

Efendim

Niçin cevr eylersin ey kaşı keman
Var ise isyanın bildir efendim
Senin divanına durduğum zaman
Azad eylemezsen öldür efendim

Gel otur sevdiğim yanıma yakın
Siyah zülüflerin gerdana takın
Benim sohbetime gücenme sakın
Güzelleri sevmek yoldur efendim

Hasretten silinmez kalbimiz pastan
Dilin bülbül olmuş hüsnün gülistan
Niçün cevr eylersin didesi mestan
Bu Aşki kapında kuldur efendim