Besim_Atalay.jpg
 
 

Besim Atalay©

1882-1965. Uşak’ta doğdu. Asıl adı Ahmet Besim’dir. Soyadı yasaından sonra Atalay soyadını aldı. İlk medrese ve rüştiye eğitimini Uşak’ta, yüksek öğrenimini Ankara’da tamamladı.

Şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı ancak yüksek öğretmen okulunda okuduğu dönemde kendini geliştirdi.

Besim Atalay, Anadolu’nun değişik yerlerindeki okullarda öğretmenlik, yöneticilik ve milli eğitim müdürlüğü konumlarında bulundu.

1920’den itibaren 7 dönem milletvekilliği yapan Besim Atalay, Türk Dil Kurumu bünyesinde de 19 yıl kadar yönetici olarak çalıştı. Ayrıca değişik üniversitelerde uzun süre Farsça dersleri verdi. Aynı zamanda birçok derleme yaptı ve araştırmalarda bulundu.

Dil konusunda birçok eseri Türkçeye çeviren Besim Atalay, çeşitli destan ve öyküler ile bir tiyatro oyunu yazdı.

Besim Atalay Ankara’da öldü ve orada toprağa verildi.

Besim Atalay’ın Türk Dili Kuralları (1931), »Türkçemizde –men, -man« (1940), »Türk Dilinde Ekler ve Kökler Üzerine Bir Deneme« (1942), »Türk Dilinde Kelime Yapma Yolları« (1946), »Türk Büyükleri veya Türk Adları«, »Türk Zaferine Armağan-Hilafet, Saltanat ve Cumhuriyet Hakkında«, »Maraş Tarih ve Coğrafyası«, »Tarikat (Bektaşilik ve Edebiyatı« (1921), »Din-Müslümanlara Öğütler« (1923) adlı araştırmaları, »Tan Destanı« (1925), »Sakarya Destanı«, »Öğüt«, »Cönk«, »Onuncu Yıl Destanı« (1933), »Suna ile Çoban« (1938) adlı destan ve öyküleri, »Baş Belaları« adlı tiyatro oyunu, »Divani Lügat it Türk, 5 cilt (1939-1943), »Et-Tuhfet üz-zekiyye fi’l lügat it-Türkiyye« (1946), »Müyessiret ül-Ulum« (1946), »Eş-Şükür-üz-Zehebiyye vel-Kitai’l-Ahmediyye fil-Lügat-it-Türkiyye« (1949) adlı çeviri kitapları ve bir de Kuran tefsiri bulunmaktadır.


Erenlerdeniz

İman il küfürü ayırmadan hak
Biz Ali’ye ikrar verenlerdeniz
Olmuşuz o Şaha bende-i mutlak
Biz Ali kuluyuz erenlerdeniz

Ezelle ezeliz ebedle ebed
Kesretle kesretiz Ahad’la Ahad
Böylece yaparız devr-i müebbed
Biz fenafillaha erenlerdeniz

Ölmeden ölmüşüz alemde yekser
İyanen göründü bizlere mahşer
La havf-ün aleyhim denildi bizler
Gerçekler demini sürenlerdeniz

Elest-i bezminde saki-i kudret
Sundu fazl-ı hakla cam-ı muhabbet
Yok iken alemde şerab-ü işret
Postu meyhaneye serenlerdeniz

Biz levhi okuruz vech-i ademde
Kevseri içeriz bir dura demde
Ey Besim iyi bak bizler alemde
Hakikat gülünü derenlerdeniz

* * *

Geldik

Ey sofi korkutma bizi Sırat’la
Biz Sırat Köprüsün geçerek gelik
Satma kof bilgini bize kıratla
Biz akı karadan seçerek geldik

İzharı almışız hafaya bedel
Hak ile tecelli eyledik ezel
Uçmakla Hazret-i İdris’ten evvel
Havva’ya hulleler biçerek geldik

Hey Besim şerhettik aşk defterini
Biz verdik Adem’e secde emrini
Şerab-ı tahuru hak Kevserini
Vahdet sakisinden içerek geldik